Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, tvnet’te konuk oldu.
Gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Varank, HDP ve Kandil’in desteklediği Yedili Masa’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu, “Bu bir referandumdur” açıklamasına değindi.
“Bir kere referandum diyeceksek biz referandumu ilk turda zaten kazandık.” diyen Bakan Varank, “Ama ikinci turu bir referandum havasına büründürmek istiyorsa Sayın Kılıçdaroğlu çıkıp şunu söylemesi lazım ‘Eğer ben bu seçimi kazanamazsam genel başkanlığı bırakıyorum. Kurultayda da aday olmayacağım.’ bunu söyleyebiliyor mu? Söyleyemiyor.” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun bu işi referandum gibi göstermeye çalıştığını söyleyen Varank, “Demek ki kendisine güvenmiyor. Kendisi de inanmıyor. Kendisini yok sayıyor.” dedi.
Motivasyonumuz yüksek, ilk turda galibiyetimizle sonuçlanan bir süreç var. Sistem tartışmaları 14 Mayıs ile birlikte son buldu. Cumhurbaşkanımız da 2 milyon 500 bin oy farkıyla ilk turu kazandı. Biz kampanyamıza devam ediyoruz. Vatandaşlarımızdan ricamız sandıklara gidip oy kullanmaları. Parti olarak vatandaşlarımızın oy kullanmaları için çalışmalarımızı yapıyoruz. 28 Mayıs’ta vatandaşlık görevlerimizi yapıp zaferle bitirelim. İlk turdaki sonuçlara göre matematik hesabı yapmak doğru değil. Çoğunluğu alan kazanacak.
Kılıçdaroğlu’nun verdiği sözlerin tamamı boş kaldı. Meclis çoğunluğunu alamadı. Bütçe yetkisi Meclis’tedir, çoğunluğa ihtiyacınız var. Muhalefetin en büyük problemlerden birisi icraatlarımızın ekonomik karşılığını görememesi. Togg’dan örnek verelim, milli şuur açısından gurur vesilesi. Bir siyasetçi, Türkiye’nin Otomobili karın doyuruyor mu diye soranlar bu işten anlamıyorlar. Binlerce kişi bu projeden ekmek yiyor. Ortaya atılan iddialar yenilir yutulur değil. Vatandaşın karşısına çıkarak hakaret ediyor. Sözcü Gazetesinin attığı manşet. Depremzedeler demek ki çadır hayatı yaşamayı kabul ediyormuş. Erdoğan, bu oyu nasıl alıyor diyerek yola çıkıyorlar. Tiyatro oynayalım vatandaşı belki kandırırız diyorlar. Sandığın mesajını doğru okuyamıyorlar. Vatandaş neden bize oy vermiyor bunu kendilerine sorsunlar.
İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yardım etmeyi seviyoruz. Vatandaşlarımıza farklı yardımlar da yapıyoruz. O vatandaşlarımıza ‘Göbeğini kaşıyanlar’, ‘makarnacı’ diye hakaret ediyorlardı. Depremden sonra vatandaşlarımız o saldıranların gerçek yüzünü bir kez daha gördü.
Depremzedeler hükümet güvendiği için, “Burayı devlet ayağa kaldırır” dediği için seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledi.
Bizim Defne’de oyumuz daha düşük ama biz burada ihtiyaç olduğu için hastaneyi burada yaptık. Kılıçdaroğlu gitseydi Defne’ye hastaneye gitseydi. ‘Bu hastaneyi siz yapmıyorsunuz, kandırıyorsunuz’ dediler. E gidip baksaydınız kendi gözlerinizle görseydiniz.
Tiyatro oynayarak siyasette netice alamazsınız. Yedili koalisyon Malatya’da bir iftira gitti. Bakıyorsunuz fotoğrafa, sofrada sadece kendileri var depremzedeler yok. Depremzedeler olmadan depremzedelerle iftar yaptığınızı iddia ediyorsunuz. Kılıçdaroğlu aslında o çadırda kalmadı. Arkada karavanda kaldı. Vatandaş kimin doğruları konuştuğunu en güzel taktir eden kişilerdi. Bu yüzden sayın cumhurbaşkanımıza desteğini veriyorlar bugüne kadar ki seçimlerde. Milletimiz ilk turda cevabı verdi, ikinci turda da neticeyi verecek.
İttifaka verilen yeni destekler
Sinan Bey’in desteğini önemli buluyoruz. Beyefendi bir tavırla kime destek olacağını ilan etti. Sinan Bey’in çağrıları etkili olacak. Sinan Oğan’ın ilk turda aldığı yüzde 5,2’lik oy oranı beni şaşırtmadı. Sinan Bey hiçbir pazarlığa girmedi bunun altını çizmek istiyorum. Kirli pazarlıkların oluşturduğu koalisyonları doğru bulmuyoruz. Sinan Bey de pazarlık içine girmeden sayın cumhurbaşkanı ile görüştü.
Ümit Özdağ tarafına baktığımızda Kılıçdaroğlu’na desteğini açıkladı. Kılıçdaroğlu’na gelen boş senede imzayı atıp çıkıyor. Kılıçdaroğlu pazarlık etmesini bilmiyor. Kirli siyasetlerle bu ülkede iktidar olma devri geçmişte kaldı.
Eski Türkiye’yi bugüne getirmeye çalışıyorlar. Bu pazarlıklarla netice alamayacaklarını biliyoruz. Güneş Motel’de milletvekillerinin transfer edildiği hükümet dönemlerini çok gördük. Özdağ taraftarının da bundan rahatsız olacağını biliyoruz
‘Kayyum’ sisteminin devam etmesinden yana Özdağ. Eski metinlerinde kayyum sistemine karşı olduklarını beyan etmişlerdi.
Millet burada oynanan oyunu gayet iyi görüyor. Millet iradesi kimsenin tapulu malı değil.
Bir yandan milliyetçilik söylemlerini ifade edeceksiniz, bir yandan da Sakine Cansız’a desteğinizi ikra edeceksiniz. Bu çelişkileri vatandaş görüyor.
Ülkeyi batırmak pahasına Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulma isteği nasıl bir siyasettir. Burada ‘ben iktidarı devireceğim ne olursa olsun’. Türkiye’yi bir kaosa sürüklemeyi hedefliyorlar. Milliyetçilere sinyal çakmaya çalışıyorsunuz ‘HDP’nin desteğine ihtiyacımız yok’ deyin. ‘PKK bizi destekliyorsa biz bu desteği istemiyoruz’ demeleri lazım. Hiç ağızlarından böyle bir şey çıkmadı. Vatandaşlarımız bunların hepsini okuyor ona göre oy veriyor.
Bir kere referandum diyeceksek biz referandumu ilk turda zaten kazandık. Eğer bu bir sistem tartışmasıysa, sistem oylamasıysa aslında ilk turda biz bu referandumu kazandık. Milletimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni mecliste büyük çoğunluğu vererek bundan yana olduğunu bir kez daha tescillemiş oldu.
Ama ikinci turu bir referandum havasına büründürmek istiyorsa Sayın Kılıçdaroğlu sizin de söylediğiniz gibi. O zaman da çıkıp şunu söylemesi lazım ‘Eğer ben bu seçimi kazanamazsam genel başkanlığı bırakıyorum. Kurultayda da aday olmayacağım.’ bunu söyleyebiliyor mu? Söyleyemiyor. Siyaset biraz cesaret işidir. Çık en azından bunu söyle. Taraftarların da desin ki ‘gerçekten bizim genel başkanımız kendi genel varlığını ortaya koyuyor. Biz de daha cesaretle sandığa gidelim’ bunu da söyleyemiyor. Burada bir referandum yok. İki kişinin yarıştığı bir yarış. Aslında Kılıçdaroğlu bu işi bir referandum gibi göstermeye çalışarak kendisinin ne kadar zayıf rakip olduğunu da göstermeye çalışıyor. Demek ki kendisine güvenmiyor. Kendisi de inanmıyor. Bu iki adaylı bir yarış demiyor. Bu bir referandumdur, bunu göreceğiz demeye çalışıyor. Kendisini yok sayıyor. Bu aslında ne kadar korkak olduğunu da gösteriyor.
Şimdi ikinci tur kampanya döneminde Bursa’da sokak sokak geziyoruz. Samimiyetle değişim isteyen vatandaşlarımız olabilir. Demokrasidir. Olgunlukla karşılarız. Samimiyetle CHP’ye oy veren vatandaşımızın hayal kırıklığına uğramasına biz de üzülüyoruz. Biz de diyoruz ki değişim istiyorsanız önce genel başkanınızı değiştirin. Geçmişi ortada. Değişim için gelin Recep Tayyip Erdoğan’a oy verin diyorum.
Biz milli uzay programını ilan ettik. Dünyadaki yarış artık uzayda devam ediyor. Türkiye olarak bu yarışta var olmamız lazım. Biz bunları yaparken bizi en fazla CHP eleştirdi. Biz uzay programı dediğimizde bize ‘millet aç’ tavrını sergilediler. Siz gerçekten böyle bir derdiniz olsaydı destek beklemiyoruz ama eleştirmezdiniz.
Her yapılan işe karşı çıkmak, eleştirmek… Muhalefeti kayıkçı kavgası zannediyorlar. Biz kimseyle kayıkçı kavgası yapmak istemiyoruz. Doğruya yönlendirmeye çalışan muhalefet anlayışından rahatsız olmayız. Karşınızda mantıklı sorular soran muhalefet olmayınca siz de dalga geçiyorsunuz.
Bunlar o kadar cahil ki Gemlik’i İtalya’da sanıyorlar. 28 Mayıs’ı tarihi dönemeç olarak görüyorum. Türkiye’nin enerjisini yiyip bitiren bu muhalefet anlayışını tasfiye etmemiz lazım. Sağlıklı muhalefetle biz de kendimize çeki düzen verelim.
Batarya üretim fabrikasının imar planına CHP karşı çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘şöyleyim, böyleyim’ dedikleriyle yaptıkları arasında bağ yok.
Ayrıntılar geliyor…
